11 Aylık Oldummm!



İkinci kez buluşmayı başardık



Başlığı attım yazmaya başlayamadım. Üzerinden bir ay geçti, yeni yazıyorum. İkinci buluşma bizde oldu. Bahçede oynayabilelim diye biraz geç bir araya gelelim dedik ve akşamüstü beş gibi toplandık. Bahçede bizimkileri biraraya getirdik. Önce rüzgar ve Emre geldi. Bir süre sonra Tunç da bize katıldı. Hala tek aktivitemiz birlikte şarkı söylemek. Daha doğrusu çoğunlukla Iraz soyluyor biz eşlik ediyoruz diyelim. Bir süre oyuncaklarla oynadılar. Birbirlerinin elinden alma savaşlarını izlemek bizim açımızdan eğlenceli ama keşke onların gözünden de görebilseydik. Hangi duygular içinde olduklarını gerçekten çok merak ediyorum. Özellikle tutturdukları oyuncağı bir dakika sonra unutup konsantrasyonlarını başka bir nesneye çevirebildikleri zaman.

Sıra geldi ata binmeye...Bahçede Derin'in kuzenlerinden kalma sallanan atımız ve kaydırağımız var. Bir süre sonra ilgi o yöne kaydı. Önce biraz Derin bindi, peşinden de arkadaşları. Fakat Derin Hanım'daki sahiplenme duygusu o sırada tavan yaptı ve ciddi huysuzlanmaya başladı. Bu sefer onu bindirmeye kalktığımda ise istemedi. Atın yanında ayağa kalktı. Koltuktan ve kulağından tuttu ve arkadaşları gidene kadar bırakmadı. Bakalım daha neler göreceğiz:)






Anneler günün kutlu olsun anneciğimmmm

Sagol canım kızım. "Inne, Inneınne" diyen kızım benim. Hastalandın...Cuma akşam bir şeylerin ters gittiğini anlayıp cumartesi sabah doktora gittik. Kıpkırmızı olmuştu popon. Bebekken bile böyle pişmemişti. Herhalde mantar oldu. Ya da oyle zannettim. Doktor da olabilir dedi. Bir merhem verdi. Altını açık gezdirin iyice kurusun dedi. Biz de aynen dediği gibi yaptık. Pazar günü olay çığrından çıktı. Sabah en az üç kere büyük tuvaletini yapınca, halan en sonunda "kakasını tahlile götürelim." dedi. Bir yandan da sana patatesler, pilavlar yedirince akşama kadar bir daha yapmadın. Gece yapınca hemen baban tahlile goturdu kakanı. Halanın soylediği çıktı. Amip olmuşsun. Canım benim, amip kakanı da asitik yaparmış, o yüzden pişmiş altın. Tüm gün oturmak istemedin, hep bir yerlere tutunarak, çoğunlukla da bana tutunarak ayakta kaldın. Sürekli emmek istedin. Papatyam, seni oyle çaresiz görmek çok üzdü beni, hepimizi... Neyseki doktorun verdiği şurup iyi geldi. Amip çoğunlukla bağırsakta, bazen de bağırsak dışında görülebiliyor. Zaman zaman karın ağrısı, birkaç kere mukuslu kanlı, kokulu(ama ne koku:) kaka gibi belirtileri var. Senin de gün içinde ateşin çıktı bir ara, 38 derece olunca ateş düşürücü verdim. İki gün içinde kendi geliverdin hemen. Bize de unutulmaz bir ilk anneler günü hatırası kaldı bir tanem. Senin sayende anne oldum, bu duyguyu tattırdın bana, hayatımın akışını, önceliklerimi, değiştirdin. Sayende tekrar bebek olmak, çocuk olmak ne demek onu öğrenmeye başladım. Sendeki gelişimi gözlemledikçe, her geçen gün biraz daha hayretler içinde kalıyorum. Daha ne kadar beni şaşırtacaksın! Yeni başladık biliyorum, büyümeye başladık, başladım yeniden. Sağol canım kızım, seni çok seviyorummmmm!!!

Oyun Grubumuza Nihayet Başladık!!!


Montessori grubu ile internette gezerken karşılaştım. Şu anda çok net hatırlamıyorum ama o grupta kendimi tanıttıktan sonra Sevgili Iraz'ın bana gönderdiği mesajı gayet net hatırlıyorum. Bebeklerimizin arasında iki hafta vardı, bunu söylüyor ve oyun grubu oluşturmayı teklif ediyordu. Çok heyecanlandım. Kızım o sıralar bebeklerin bulunduğu ortamlara girmeye başlamış ve çok zevk almıştı. Dikkatle diğer çocuklarını yaptığını izliyor, bir yandan da gülüyordu. 6. ay civarındaydı doğru hatırlıyorsam. Biz hem kış olması nedeniyle hem hastalıklar ve yoğunluktan dolayı tanışmayı bile üç ayda becerebildik. Eeee performans böyle olunca tabi ilk toplantımızı da cumartesi (2 Mayıs 2009) gerçekleştirdik. Rüzgar, Alp Emre ve Derin. Biz Derin Hanım uyanmadığı için biraz geç katıldık. Rüzgar'ın odasında oyun alanımız hazırlanmıştı. Üçünü de oturttuk birbirlerine bakar vaziyette. Tabi o pozisyonda durmaları çok uzun sürmedi. Hemen etrafa saldırdılar. Pek birbirleriyle ilgilenmediler. Biz de hemen ilgilenmelerini beklemiyoruz zaten. Yaşları gereği bu pek mümkün de değil ama giderek daha aşina olurlar ve birbirlerine bakma süreleri artabilir, artmayabilir de tabii. Önemli olan aynı ortamda bulunmaları, mutlu mutlu oynamaları. Bir süre sonra Rüzgar'ın sepeti döküldü ortaya zaten herkes bir oyuncak beğendi, onlarla ilgilenmeye başladılar. Bir de hep beraber şarkı söyleme denememiz oldu. Ben Iraz'ın söylediği Ceviz Adam şarkısını çok beğendim. Rüzgar da çok beğeniyor belliydi:) Herkesin bildiği Ali Baba'nın Çiftliği ve biraz uydurma Baş Parmağım izledi Ceviz Adam'ı. Bir saatten fazla oradaydık, biraz oyuncaklar, biraz şarkı vee en önemlisi fotoğraf. Niye öyle diyorum.?Üçünün de sevdiği bir aktivite poz vermek! Bakın resimde nasıl herkes cin cin kameraya bakıyor.IBir saatten fazla birliktelerdi, ısınma turları diyelim. Gelişmeleri gözlemlemek için sabırsızlanıyorum. Iraz sağlıklı ve lezzetli kanepeler için teşekkürler!
Blog Widget by LinkWithin

Counter

Copyright 2009 AKI FAMILY. All rights reserved.
Free WPThemes presented by Leather luggage, Las Vegas Travel coded by EZwpthemes.
Bloggerized by Miss Dothy