Oyun Hamuru Tarifi


Kızım artık elleri ile çok işler başarıyor. Yemekleri mıncıklamaya bayılıyor mesela, özellikle makarnayı, pardon pardon tüm yemekleri, yogurt dahil. Mıncıklarken de acayip bir iş yapıyormuş gibi dikkatle eline bakıyor. Biraz da hamur mıncıklasın o zaman dedim ve bir tarif buldum. Aslında çok da aramaya gerek yokmuş anneme de sorsam soylermiş. (Tarif bu siteden alınmıştır.)

Oyun Hamuru Tarifi:
4 çorba kaşığı un
2 çorba kaşığı tuz
1 tatlı kaşığı yağ
2 çorba kaşığı su

Eğer renkli olmasını istiyorsanız boyayı suya karıştırmanız gerekiyor. Diğer türlü düzgün bir renk dağılımı olmaz diye bir uyarı var bulduğum sitede.

Hamur yapıldı vee kızımdan beklenen tepki geldi, direkt ağıza götürme. Çok normal 0-1 yaş oral dönem herşeyi ağıza götürerek tanıyor birazdan geçer dedim, geçmedi:) Hamur parçalarını yemeye kalktı(aç mı bırakıyoruz biz seni canım kızım:) Buzdolabı poşetine konuldu hamur sonrasında. Onu ne yaptı dersiniz? Dişi ile poşeti ısırıp parçalamış, bir baktım parçalar yine ağzında:) Oynaması için daha erken biliyordum ama mıncıklaması için de erkenmiş. Bir süre sonra tekrar denemek üzere rafa kaldırıldı aktivitemiz. Sedef, yavaş yavaş, acele etmeeee!!!

Samsun, ikinci dönüm noktası, ilk uçak yolculuğu...


23 Nisan tatilini değerlendirelim dedik ve ailecek bir Samsun gezisi planladık. Büyük annesi ve dayısı en son üç aylıkken görmüşlerdi Derin'i. Anneanne ve dede de 4 aydır görmüyorlardı. Gurbette yaşamak özellikle aile genişleyince zor oluyor. 17 yaşından beri ailesinden uzakta yaşayan biri olarak ben, hayatımıza Derin katılınca bu durumu, biraz zor, biraz hüzünle, biraz eksik, biraz buruk yaşıyorum. O yüzden de fırsat buldukça Samsun'a gitmeye çalışıyorum. 23 nisan aynı zamanda kızımın ay dönümüydü. 10 aylık oldu Derin Hanım. Ve bence ikinci önemli dönüm noktasıydı. Bir kez daha bir günde nasıl bir değişim yaşanbileceğini öğrenmiş oldum. İkinci diyorum çünkü benzer bir gelişimi 4. ayında da göstermişti kızım. Birden ağlamaları kesilmiş, kusması azalmıştı. Ve ben inanamamıştım bir gün önce ve sonrayı düşününce. Aynı olay 10. ayda da oldu. 8. ayın içinde geri geri emeklemeye başlamıştı kızım. O kadar komik bir görüntü ki anlatamam, kaloriferlerin, kanepelerin altından çıkartıyorduk kendisini. Bu arada da kaslarını geliştirmek üzere, benim yoga yaparken öğrendiğim hareketleri yapıyordu. Özellikle favorileri aşağı bakan köpek duruşu, kobra pozu ve oturmadan emeklemeye geçmek üzereyken ayağını kurtarmayı beceremediğinden güvercin pozuydu bu hareketler (unutmayın her bebek yogi/ni doğar!). Bu sırada dört ayak üzerinde kalkıp yaylanıyordu ama ileriye adım atmıyordu. Ben önünden emeklerken o da bana bakıyordu. Geçen hafta bir iki ileri hamle yapmıştı ama o kadar...Veee Samsun'a geldik gece ondu. Derin Hanım uçakta uyuduğundan geldiğinde cindi ve bir saate yakın bize şov yaptı. Hemen salonun ortasındaki masayı kaldırdık ve Derin Hanım pıtır pıtır ortada dolaşmaya başladı. Ve üç gün de bu böyle devam ettim. Yerinde durmadı, altını değiştirmem bile neredeyse ayakta oldu. İnanamadım. Bir günde nasıl bu kadar değişebilir bir durum. Biri bana anlatsın lütfen. Sanki çalışmş çalışmış her şeyi depo etmiş de en sonunda o gün gelmiş, hazırım demiş ve "ta taaaa karşınızda Derin" der gibi:)

İlk uçak yolculuğumuz... Maalesef direkt uçuş olmadığı için gidişte Ankara üzerinden dönüşte de İstanbul üzerinden geldik. Gidiş iyiydi Hem aradaki bekleme yok denecek kadar azdı hem de süre 45'er dakikaydı. Biz de hazırlıklıydık. Uçak yolculuklarında en kritik zaman iniş ve kalkışlar. Bebek ve çocuklar basıncı kendileri eşitleyemediğinde, bu konuda tedarikli olmak gerekiyor. Yutkunmasını sağlayacak herhangi bir sey olabilir. Emmek, mama, su içmek, çocuklar için sakız çiğnemek bunlardan bazıları. Bir diğer konu da sıkılmalara karşı ilgisini çekebilecek oyunlar, oyuncaklar. Ben de gitmeden önce Derin'e yeni bir oyuncak aldım. İlk kez uçakta görürse daha uzun odaklanabilir düşüncesiyle... Sıcak suları hazırladım. İki biberona doldurdum, onları da ısıyı tutan biberon çantamıza yerleştirdim. ki seferlik mamayı da kilitli poşetleri koyup yanıma aldım. Uçak hareketlendiğinde mamayı hazırlayıp içirmeye başladım. Kalkış ve inişler sorunsuz geeçti Zaten Ankara-Samsun arasında uyuduğundan o kısımda müdahaleye de gerek kalmadı. Ağzında emzik vardı, zannedersem o da aynı etkiyi yarattı. Kızım ikinci uçakta biraz sıkılsa da bir bebekle olabilecek iyi seyahatlerden birini yaptık. Bu arada, aldığım oyuncaklardan çok, uçaktaki acil durumda yapılması gerekenler kartlarına daha çok ilgi gösterdi:) Her sey kesfedilmeyi bekliyor onun için, benim hatam. Dönüş biraz daha zorluydu, biberonları lamadı, emmek istemedi, emzik almadı, hostes burnuna serum fizyolojik damlatmamızı ve sıkıca bir şişeyi boşaltmamızı önerdi, aynı etkiyi yaratacağını söyledi. Çaresizlikten onu bile denedik(bu işin doğrusunu bilen varsa lütfen bana anlatsın). Ama çaresiz, kızım kalkışta harap oldu sonra sakinleşti. İkinci uçakta da benzer bir durum oldu, inişte biraz su içti de daha iyi geçti ama toplamda sekiz saatte Samsun'dan Adana'ya gelebildik ve bir daha da arabayla gitmeye karar verdik.

Annemler çok mutlu oldular, biz çok mutlu olduk, kızım çok mutluydu(sancılı iniş kalkışlar hariç)...İşte bu geziden birkaç kare...

Derin Hanım 10 Aylık













Bu ay da dayısı ile bir pozu!

İleriye emeklemeye başladım!


Yeter, yaklaşık bir buçuk aydır geri gidiyorum. Bu halimi gören annem de ileriye hamle yapabilmem için önümde komik komik emekliyor, ben de gülüyorum haline. Bu geri gitme işi de çok zevkli ama ileriye de hamle yapayım bari, yazık annemle babam da sevinsinler, hem bana da farklı bir perspektif olur:)

Kahverengi Basamaklar ve Pembe Kuleler


Üyesi olduğum Montessori eğitimi grubu sayesinde gerçekten çok faydalı bilgiler öğreniyorum. Bilgi paylaştıkça zenginleşir. Bu ortak gruplarla paylaşımın gücü daha da net anlaşılıyor.

Grupta, Montessori eğitiminde kullanılan pembe kuleleri ve kahverengi basamakları bir oyuncakçı ile anlaşıp yaptıralım kararı çıktı. Ben de dahil oldum isteyenler listesine. Gerçekten ciddi bir çalışma sonucunda tüm teknik detaylar ve kiminle yola devam edeceğimiz belirlendi. Emeği geçen bütün arkadaşlara buradan tekrar teşekkür ediyorum. Veeee iki kargo geldi işyerine geçen haftasonu. Ben de alıp bir heyecanla eve getirdim. Evet Derin bu materyaller içi hala çok küçük biliyorum ama yine de bir heyecan açtım kargoları kızımın yanında. İki açıdan çok tehlikeli idi. Hem çok ufak parçalar vardı (1X1 cm kare prizma mesela) Hem de çok ağır büyük parçalar. Derin için olmadığını bir kez daha anladım tabii ama onun boyutuna uygun olabilecekleri verdim eline. Hemen ne yaptı dersiniz?? Ağzına götürdüüü:)) Sonraki hareketi de iki çubuğu birbirine vurarak ritim tutmaktı. Tabii tahmin edersiniz ki asıl kullanılma sebepleri bu değil. Kahverengi basamaklar ve pembe kuleleri kullanarak duyusal aktiviteler yapılıyor. Buradan pembe kuleler ile buradan da kahverengi basamaklarla ilgili bir kaç aktiviteyi inceleyebilirsiniz. Bu site ve bu da diğer aktiviteleri de görebileceğiniz bir kaç site. Hepsini grubumuzun moderatörlerinden olan ve Montessori eğitimi hakkında değerli bilgilerini bizlerden esirgemeyen Esra bizlerle paylaşmıştı. Bu konuyla ilgili okuyacak ve öğrenecek o kadar çok konu var ki insan gün keşke daha uzun olsa diyor. Ben bunları düşünürken bir taraftan da grubumuzda sessizlik oyunu tartışılıyor. Onunla ilgili detayları da yukarıdaki sitelerde görebilirsiniz. Yaşadığın anın farkında olmak, olabilmek gerçekten çok büyük çaba gerektiriyor. Bunu meditasyon yapmaya çalışırken daha da net anladım. Beş dakika ne kadar kısa zaman dersiniz, ama insan sadece anda kalarak aklına bir şey getirmeyerek geçiremiyor bu zamanı. O kadar alışmışım ki aynı anda beş konuyu birden düşünmeye. Hızlı yaşamayı o kadar çok içselleştirmişizki, bu beynimiz, aklımız için de geçerli. Biraz daha yavaş yaşamayı becerebilir miyiz bilmiyorum, en azından iş ortamı buna izin vermiyorsa da sosyal yaşantımızda daha sakin olmak istiyorum. Kızımı da daha sakin yetiştirmek, farkındalığımı onunla arttırmak, ona huzurlu bir ortam sunmak istiyorum. Kızım şu anda olması gerektiği gibi oynamıyorsa da bu materyallerle olsun, onun da sırası gelir nasılsa, şimdiden aşinalık yaratır yine de. Yine Esra'nın tavsiyesi üzerine aralardaki birer basamak ve blokları çıkartarak beş tane ile Derin'in kuleleri ve basamakları bozmasına izin vermeye devam. Zaten bu dönem sadece bozma dönemi. Yapmanın da sırası gelecek, yavaş yavaş:)
Blog Widget by LinkWithin

Counter

Copyright 2009 AKI FAMILY. All rights reserved.
Free WPThemes presented by Leather luggage, Las Vegas Travel coded by EZwpthemes.
Bloggerized by Miss Dothy