İlk Adımlar


Kızım sonunda bugün kendine cesareti buldu ve ellerini bırakarak kanepeye doğru ilerledi. Başarıyla hedefine ulaştı ve diğer hedeflerine devam etti. Aklıma hep montessori grubu ile öğrendiğim ve Adana'ya geldiğinde tanıştığım Özgürkalp'in soyledikleri geliyor... Hazır olduklarında kendileri yürüyeceklerdir demişti. Eğer biz ebeveynler olarak onları yürümeleri için zorlarsak (bize zorlamak gibi gelmiyor tabii, yardım ediyoruz diye düşünüyoruz) bizim görmediğimiz ama onların kendi başlarına aşmaları gereken önemli adımları atlatmış oluruz ve aslında yürümelerini geçiktiririz. Mantık da çok basit, günün sonunda yürüyebilmesi için ihtiyacı olanlar kas gelişimi ve koordinasyon becerisi, sen onun yerine kendin yaptırmaya çalışırsan geliştirme yerine geriletme yapma ihtimalin yüksek:) Kızımı gözlemliyorum, sürekli yogadaki hareketleri yapmaya devam ediyor. Aşağı bakan köpek, kobra, dört ayak ve tabiiki bebek duruşu. Aferin kızım geliştir kaslarını diyorum bir yandan. Bir yandan da yoga nasıl guzel bir seydirdiyorum. İlk başladıgımda yaa benim böyle kaslarım var mıydı? sorum geliyor aklıma.(Bir süredir ara verdim biliyorum, kilo verme aşkına pilates ile aldatıyorum seni istemeyerek. Ebru'ya atıyorum sucu birazcık da ne kadar sacma oldugunu bile bile:) Ebruuuu, hadi başlayalım hemen yaz sonunda.)

Bugünkü gelişiminde sonra artık bir ortopedik ayakkabı almanın zamanı geldi diye düşündüm. Şimdiye kadar ayaklarının gelişimine mani olmamak için almamıştım ayakkabı hep yumuşak patiklerle yürüdü. Hala da çok emin değilim çünkü her konuda oldugu gibi bu konuda da ikiye ayrılıyor doktorlar. Bir kısım hiç ayakkabı taraftarı değil en iyisi çıplak ayaktır diyor. Yürümesi tam oturana kadar hatta daha sonrasında bile, diğer kesim ise ayakkabısız kesinlikle yürümemeli diyor. Ben ise her durumda yapmaya çalıştıgım gibi bu durumda da içgüdülerime güvenerek, etraftan gelen tüm"niye Sedef ayakkabı almıyor?" sorularına rağmen, bu güne kadar, yumuşak patik, çorap ve nihayet çıplak ayakla yürüttüm kızımı. Ama artık birey olmaya doğru bir adım daha attı bugün. Iraz'ın temennisinde olduğu gibi bağımsız olmaya ilk adımı. Heyecanlıyım...

Gelelim ayakkabısına...Ayakkabı alınırken nelere dikkat edilmeli. Ayağına tam olmalı en önemlisi. Kendi söyleyemeyeceği için de annelerimizin hep yaptıgı, başparmağı ayakkabı ucuna bastırma yöntemi burada işe yarıyor. Yaklaşık bir santim içeride olmalı başparmağı. Yanlarını da kontrol etmek gerek, ne çok gevşek ne de çok sıkı olmalı. Son olarak da topuğuna doğru küçük parmağınız ayakkabı ile ayak arasına girebilmeli.

Samsun'dayız, anneanemiz, dedemiz, dayımız ve büyükannemiz ile birlikte. Tatildeyiz. Hemen anneanne ve dede yazlık evden şehre gittik. Benim bebeklik ayakkabılarımın alındığı "Mıstık" kunduraya gittik. Gerçekten güzeldi ayakkabılar ama kızım her denemede ayagını oyle bir kıvırıyordu ki, ayakkabının içine tam yerleşemedi o minik ayaklar. Sandalete geçtik biz de, o da benim içime sinmedi, bu arada dene çıkart, Derin biraz alıştı olaya. Tekrar ayakkabı denedik bu sefer, oldu, evet oldu kızıma ayakkabılar. 18 numara ilk ayakkabımız. Kendin gibi ayakların da minik canım kızım benim. Yarın nasıl yürüme maceraların olacak bakalım...

0 yorum:

Blog Widget by LinkWithin

Counter

Copyright 2009 AKI FAMILY. All rights reserved.
Free WPThemes presented by Leather luggage, Las Vegas Travel coded by EZwpthemes.
Bloggerized by Miss Dothy